24 Şubat 2009 Salı

Bursalılar (Evliya çelebi)

Bursalılar
Nice bin samur kürklü, muhteşem, çok zengin tüccarları ve bilginleri vardır. Bir takımı da ileri gelenlerdir ki at sahibi, hanedandan hizmet ehilleridir. Bir takımı çarşı ve pazarda sanat sahipleridir. Güçleri yettiği kadar türlü türlü güzel elbiseler giyerler.
Burası Anadolu toprağı olduğundan "lehçeleri Aral (Aral" kelimesinin istinsah yanlışı olduğu muhakkaktır. Belki de bu kelime "Anadolu"dur ve yazılırken değişikliğe uğramıştır) lehçesine yakındır. Meselâ "Ahmed Çelebi" yerine "Ehmet Çebü", "Mehmed Çelebi" yerine "Memet Çebü", "İsmail" yerine "Ismıl", "Ca'fer" yerine "Cafar" derler. Daha nice bilinmedik sözleri vardır ama bazı şehir çocukları vardır ki söz ebesi, rind, arif, nükteci çelebilerdir. Bütün halkı yabancı dostu, gezmeyi sever, hoş konuşan adamlardır. Çok defa kazançları ipektendir.
Bursa dördüncü iklimdendir. Suyunun ve havasının güzelliğinden halkının yüzleri kırmızıdır. Fakat lodos rüzgârı tarafını Keşiş Dağı örtmekle o rüzgârlarda havası ağırdır. Güzel erkek ve kadınları gayet çoktur. Şairler bu yüzden "Şehrengizler" (Bir şehrin güzelleri hakkında yazıları manzum eserler) yazmışlardır. Kadınları güzellikte, tenasüpte ileridir. Sözleri de boyları gibi biçimlidir. Gür saç örgüleriyle şairlerin akıllarını çelerler. Başka diyar kadınlarında böyle bir şey yoktur.
Burada erkekler o kadar çok yaşar ki kuvveti gider, biçimi gider, konuşmadan kalır, yine de yaşar.
Halkı ince endamlı, gümüş bedenli, sevimli kimselerdir. Konuşsalar gayet güzel söz ettiklerinden tasana tesir edip gönül ferahlığı verir. Çünkü her biri bir üstaddan feyz almış kimselerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder