24 Şubat 2009 Salı

Koyunhisar - bafeon savaşı ve bursanın fethi

KoyunHisar - Bafeon - Savaşı (1302)



Osman Bey'in yaptığı fetihler, Rum Tekfurları ve Bizans için tehlike oluşturmaya başladı. Bursa tekfurunun öncülüğünde birleşen Rum tekfurları, bizans'tan aldıkları yardımla Osman Bey'i yöreden atmak için harekete geçti. İki kuvvet KoyunHisar'dar karşılaştı. Osmanlı Beyliği'nin başarısı ile sonuçlanan bu savaş, ilk Osmanlı-Bizans savaşıdır.Kazanılan zafer Türklere İzmit yolunu açmış, Bizans'a ait Bursanın üç taraftan yolu kesilmiştir.

Osman Bey'in asıl amacı Bursa'yı almaktı. Bu nedenle şehri kuşatma altına aldı. Onun hastalanması üzerine , kuşatmaya oğlu Orhan Bey devam etti. Orhan Bey Mudanya Limanı'nı ve Orhaneli 'ni fethederek Bursa'nın Bizans ile bağlantısını kesti.Aralıklarla on yıl süren kuşatma sonucunda Bursa teslim oldu.İpek üretiminin merkezi olan Bursa, Osmanlı Devletinin başkenti yapıldı. Osmanlıların bu dönemde Sakar Havzası ve Marmara Bölgesinde yaptığı fetihlerdeki amacı, batı yönünde ilerleyip rumeliye geçmekti.

CİHAN DEVLETİ OLMA YOLUNDA BURSA'NIN FETHİ
Söğüt ve civarını yurt edinmiş olan Osman Bey; hem beyliğin emniyetini sağlamak, hem de yeni yerler fethetmek maksadıyla, Bizans'ın elinde bulunan Bursa'ya doğru harekete geçtiğinde yaşı oldukça ilerlemişti. 1314 tarihinde kuşatıldığında üç yanı Osmanlıların eline geçmiş olan Bursa, etrafı surlarla çevrili olduğu için alınamamıştı. Bunun üzerine Osman Gazi, iki tarafa birer hisar yaptırarak şehre giriş çıkışları tamamen kontrol altına aldı.Bursa'nın fethi, aşiretten devlete giden yolda önemli bir adımdı. Yaklaşık dokuz yıllık bir muhasaradan sonra, hastalanan Osman Bey, şöyle bir vasiyetle idareyi oğlu Orhan Bey'e bıraktı: "Bizim kavgamız, mihnetle kuru kavga değil; davamız, cihana hükmetme davası değil; davamız, bütün bunlardan çok daha mukaddes olan i'lâ-yı kelimetullah davasıdır. Âdil ol, merhametli ol, dinin emirlerinden sapma, istişareye ehemmiyet ver: ama, ehliyle istişare et; var git, Bursa'yı fetheyle." Bunun üzerine Orhan Bey, bir tarafınfa kılıç kuvvetini temsil eden Turgut Alp ve Köse Mihal, diğer tarafında mânevi kuvvetin sembolü Şeyh Edebali'nin torunu Ahi Hasan ve Şeh Mahmut ile Bursa önlerine geldi.Orhan Gâzi, babasının vasiyetinde işaret ettiği ordunun ileri gelen komutanlarıyla istişâre ettikten sonra, Bursa Tekfuru'na, şehri teslim etmesi için elçi gönderdi. Şehrin teslim edilmesi hâlinde halkın canına dokunulmayacağı, şehirden çıkmalara müsaade edileceği gibi hususlarda tekfurla mütabakat sağlandı.Tarihler 6 Nisan 1326'yı gösterirken şehre girildi. Türklerin adâletli ve insâniyetli olmaları, başta tekfur yardımcısı olmak üzere halkın bir kısmının şehirde kalmalarına vesile oldu.Fetihten sonra beyliğin merkezi Bursa'ya nakledildi. Şehirde dinî içtimaî müesseseler inşa edildi. Bursa'nın Fethi Moğol idaresine olan şekli bağlılığı tamamen kopardı. Ertuğrul Gazi'den Osman Gazi'ye aşiret, ondan da Orhan Gazi'ye beylik olarak devredilen Osmanlı; Bursa'nın fethiyle, cihan devletine giden yolda önemli bir adım atmış oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder